4 Aralık 2007 Salı

Sevgi




“………….Sevdiğin şeyler ya seni tanımıyor, ya seni tahkir ediyor, ya sana refakat etmiyor. Senin rağmına müfarakat ediyor. Madem öyledir, bu havf ve muhabbeti öyle birisine tevcih et ki, senin havfın lezzetli bir tezellül olsun. Muhabbetin, zilletsiz bir saadet olsun. Evet Hâlık-ı Zülcelâl’inden havf etmek, O’nun rahmetinin şefkatine yol bulup iltica etmek demektir. Havf, bir kamçıdır; O’nun rahmetinin kucağına atar.” (Sözler, 24. Söz)

Nasıl ki acıkma duygusunu Allah (c.c.) içimize yerleştirmişse, sevmek duygusunu da öyle içimize yerleştirmiştir. İnsan mutlaka sevecektir. Sevmemek olmaz. Acıkmamak oluyor mu? Sevmemek de olamaz. İnsan, sevmeli. Ama neyi? Müslüman olarak Allah’ı (c.c.) seveceğiz. Allah’ın (c.c.) sevdiklerini seveceğiz. Allah’ı (c.c.) sevenleri seveceğiz. Sevmenin alâmeti, sevdiğine hizmet etmektir. Allah’ı (c.c.) seviyorsak, Allah’a (c.c.) hizmet edeceğiz.

Hizmetimiz, Allah’ı (c.c.) sevdiğimizi gösterir. Bu esaslar dairesinde sevmek duygusu çok önemlidir. Sevmek duygusuyla aile bireyleri birbirine bağlanır. İnsan, vatanına bağlanır, işine bağlanır. Sevmek duygusu olmasa, her şey birbirinden kopar.

Her şeyde bir sevgi var. Toprak buluta âşık. Bulut bitkilere âşık. Bitkiler toprağa âşık. Dal yaprağa âşık. Kâinattaki her şey, birbiriyle alâkalı olduğuna göre kâinatın mayası sevgidir, aşktır. Her canlı bir diğerine muhtaçtır. İşte bu muhtaçlık alakaya dönüşüyor. Alaka, aşktır.

Muhabbet, kâinattaki her şeyi birbirine bağlar. İnsan kâinat ağacının meyvesidir. Koyunu severiz, meyveleri severiz, kırları severiz. Amma sevgiyi böyle dağıtırsak, Allah’a (c.c.) bir şey kalmaz. Biz, öncelikli sevgimizi Allah’a (c.c.) ve Peygamberimize (S.A.V.) yöneltmeliyiz.

Güneş doğar, toprak yeşillenir. Susuz kalan bitkiler yaprak yaprak el açar, Allah’tan (c.c.) su ister. Rüzgâr, su dolu bulutları bitkilerin üstüne getirir ve yağmur rahmet olarak yağar. Su gibi bir şeyden her şeyi yaratan Allah (c.c.), yağmurla dünyanın yüzünü güldürür. Buharlar denizlerden yükselir. Dağlara derelere yağar. Deredeki sular durmadan koşar. Çünkü onu bekleyenler var. Gidecek bahçeleri, bağları, tarlaları sulayacak. Mideleri yaratan Allah (c.c.), midelerin ihtiyacını da yaratmış.

Sevgi, yardımlaşmadır. Kainattaki her şey birbiriyle yardımlaşırken bazı kimseler “hayat kavgadır” diyorlar. Hayat kavga değil, yardımlaşmadır.

Sevgi görünmeyen iptir. Elementleri birbirine bağlar. Maddenin en küçüğü atomdan maddenin en büyüğü güneş sistemine kadar her şeyde sevginin izlerine, çekim kanunuyla rastlıyoruz. Topraktaki kökler toprağın ne olduğunu anlamaz; fakat toprağın içindedir. Sevgi de toprak gibidir.

Herkes o sevginin içindedir; fakat sevginin ne olduğunu bilen azdır….!

Selam ve duâ ile..

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Oi, achei seu blog pelo google está bem interessante gostei desse post. Gostaria de falar sobre o CresceNet. O CresceNet é um provedor de internet discada que remunera seus usuários pelo tempo conectado. Exatamente isso que você leu, estão pagando para você conectar. O provedor paga 20 centavos por hora de conexão discada com ligação local para mais de 2100 cidades do Brasil. O CresceNet tem um acelerador de conexão, que deixa sua conexão até 10 vezes mais rápida. Quem utiliza banda larga pode lucrar também, basta se cadastrar no CresceNet e quando for dormir conectar por discada, é possível pagar a ADSL só com o dinheiro da discada. Nos horários de minuto único o gasto com telefone é mínimo e a remuneração do CresceNet generosa. Se você quiser linkar o Cresce.Net(www.provedorcrescenet.com) no seu blog eu ficaria agradecido, até mais e sucesso. If is possible add the CresceNet(www.provedorcrescenet.com) in your blogroll, I thank. Good bye friend.