22 Şubat 2008 Cuma

Sen'i (S.A.V.) Anlatamam

Ben Ney'im




Ben ney’im?
Delik deşik şimdi yüreğim.
Ey Sevgili tüm şarkılarımı sana söylerim.
Hep yaşlıdır gözlerim, yanan yüreğimle hep Sen’i özlerim.
Sesimi Sana duyuracak yaralı bir gönül beklerim.
O anlattıkça derdini, ben inlerim.
Herkesle konuşmam, herkes anlamaz beni.
Her yürek taşıyamaz bu ateşi.
Her göz yağmurları çağırmaz.
Her gönül aşk denizine dalamaz.
Su ateşi söndürür. Marifet suyla ateşi birlikte taşıyabilmektir.
Akıl erdiremez buna her ruh. Aklı erenlere mecnun denilir.

Sıcak ellerine tutundum bir aşığın.
Önce bastı bağrına, sonra götürdü dudaklarına…
Nefesiyle titretti yüreğimi…
Parmaklarıyla deşti yaramı, kanattı.
Şimdi aşkımı anlatma zamanı.
Ben başlayıncaya konuşmaya, susacak tüm dünya.

“Ya Hû..!”

Susun şimdi ney’i dinleme zamanı.
Feryadımla coştu neyzen.
Aşkla dönermiş dünya, döner semazen.
Haykırışlarımı duyan her kalp kanadı.
herkes kendi sevdasınca yandı.
Gönülleri ayrılık acısı sardı.
Aşklar gözyaşına kandı.
Sevda aleviyle kanatlandı ruhlar, sonsuzluğa uzandı.

“Ya Hû..!”

Şimdi ben konuşmalıyım.
Sevgiliye aşkımı haykırmalıyım.
Ben ney’im?
Küçük bir kamıştım sazlıkta.
Kader bir bıçak oldu, kopardı toprağımdan.
Aşk ateşiyle piştim. Hasretinden bağrımı deldim.
Konuş dediler, ağladım, inledim…
Şimdi aşkın ellerinde dolanan bir ney’im…

Ney aşkın sesi…
Ney ayrılığa yakılan ağıt.
Ağlar ney aşk ateşiyle…
Yüreklerle konuşur ney, yüreklere konuşur…
Aç şimdi kalbinin kulağını:

“Şu ney’in neler söylediğini can kulağıyla dinle!…”

O ayrılıklardan şikayet etmededir..!